Sarı saçlı bebeğimizle, ayıcığımızla veya kırmızı burunlu palyaçomuzla oynadığımız çocukluk yılları geçmişte kalmış olabilir, ancak hayatımızın her gününe küçük bir çocuğun hayata baktığı gibi bakabilirsek eğer… Basit, neşeli ve umut dolu… İşte o zaman hayat bize harika sürprizlerle karşılık verecektir. Bunu yapabilmek için ise coşkumuzun, sezgilerimizin ve bilgeliğimizin kaynağı olan ‘’içimizdeki çocuğa kulak vermeliyiz’’.